Özellikle 1971’den bu tarafa doların tamamen başıboş bırakılması ile küresel merkez finans sermayesinin dayattığı şartlar altında parasal gelişimin dikkat çekici belirtisi paranın değerinin devamlı ve durdurulamaz düşüşüdür.
Yani para sürekli bir develüasyon bandı üzerindedir. Küresel merkez finans sermayesi sadece asalak değil, aynı zamanda kelimenin tam manasıyla müsriftir. Sistemin hayat, iş ve üretim tarzı savaş ekonomisidir. Enflasyonist gelişmenin iki belirleyici sebebi vardır:
A-Militarizm, Savaş ve Asimetrik Savaşlar
Savaş üretim mekanizması olmamakla beraber savaş küresel merkez finans sermayesi için üretim biçimidir. Çünkü bu yolla diğer milletlerin servetlerine el konulmaktadır. Şöyle ki bu süreçte para sadece çalışanların ücretinin ve emek ürününün bir soyutlanması olduğu için, uygun değerler üretilmediğinde reel olarak değer yitirir. Küresel merkez finans sermayesi bu kaybı karşılığı olmayan ödeme aracı basarak-banknot matbaası çalıştırılarak telafi eder. Bu enflasyon demektir. Paranın değer kaybetmesi devlet kontrolüyle saklanır, fakat elbette sadece geçici bir süre için.
B-Kapitalizmin Bünyesinde Taşıdığı “Yaratıcı Yıkım” Müzmin Kriz Hastalığı
Ekonominin yüksek konjektür evresinde, yani kriz devresinin ekonomik olarak gelişme gösterdiği safhada; istihdam oranı yüksek, ücretler ve fiyatlar genel düzeyi çıkıştadır. Tüketim mallarının fiyatları daha hızlı yükseldiğinden bu reel düşüşü manasına gelir ve sonuçta enflasyon oranı yükselir.
Dolar ABD dışında, özellikle milletler arası ticarette ödeme aracı olarak çok yaygındır. Bu ABD’nin ve dolasıyla Amerika’nın ekonomik servetinin %40’ından fazlasını elinde bulunduran binde birlik elit kesimin çıkarına diğerlerinin ise zararınadır.
Öte yandan 2013 sonunda toplam küresel servet 135 trilyon dolar olup, bunun da %40’na, 53 trilyon dolara binde birlik elitler oligarşisi sahiptir.