17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depremi’nden beri ülkemizde pek çok çalışma yapılmış, beklenen depremin ne zaman ve nerede olacağı, öncesinde ve sonrasında neler yapılması gerektiği hususunda bilimsel ve bilimsel olmayan pek çok önermelerde bulunulmuştur.

Değerli bilim adamlarımız beş sene önce Meclis Araştırma komisyonuna bir deprem raporu sunmuş ve bu raporda Elazığ, Bingöl, Erzincan, Erzurum, Maraş, Adıyaman, Hatay, İzmir ve Bursa’nın deprem tehlikesi altında olduğundan bahsetmişlerdir. Bu sonuca ağırlıklı olarak aktif fayları ve en son gerçekleşen büyük depremleri dikkate alarak ulaşmışlardır. Bursa’nın ortasından geçen aktif bir fay var ve en son bilinen büyük enerji boşalması 1855 yılında gerçekleşti. Bir yerde aynı büyüklükte depremin olması için yüzyıllar geçmesi gerekir ki üzerinden tam 160 sene geçti.


Peki bizi bekleyen bu deprem tehlikesinin farkında mıyız?

Bu yazıyı okuduktan sonra lütfen 5 dakikamızı ayırıp http://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx adresinde yer alan Bursa’daki diri fay haritasına bir göz atalım. Kuzeyde, İznik gölünün güneyi-Gemlik-Mudanya-kıyı şeridinde devam eden, doğuda Cerrah-Yeniceköy-Babasultan-Sayfiye-Orhaniye-Saitabat-Derekızık-Hamamlıkızık’tan Ulucami’ye uzanan, şehir merkezinde Maksem-Alacahırka-Hamzabey-Çekirge Caddesi hattında, Ebu ishak-Tayakadın, Aktarhüssam, Atatürk stadyumu-Çekirge-Mihraplı hattındaki fayı, batıda Uluabat gölünün güneyinden geçen ve Mustafakemalpaşa’ya uzanan fayı detaylarıyla göreceğiz. 1970’de Bursa’nın 135 km güneyinde Gediz’de meydana gelen depremde Bursa ovasının zemin-sıvılaşma probleminden dolayı TOFAŞ Fabrikasının garaj ve boya atölyelerinin yıkıldığından veya Marmara Bölgesi’nde meydana gelebilecek bir depremden Bursa’nın da etkilenebileceğinden çoğumuz haberdar değiliz.

2010 yılında Tübitak Bilim ve Teknik dergisinde saygın bilim insanlarımız Prof.Dr. Polat Gülkan ve Dr.Erol Kalkan tarafından yayınlanan Marmara Bölgesinin Deprem Tehlikesi haritasını farkındalık yaratma adına sizlerle aşağıda paylaşmak istedim. Bu haritada Marmara Bölgesi’nin büyük bir bölümünün şiddetli depremlerden etkileneceği anlatılmaktadır.


Peki biz deprem tehlikesinin farkında mıyız? Hatırlatmak isterim ki tehlikenin farkında değilsek endişe de duymayız. Bu sebeple, lütfen soralım, sorgulayalım. İçinde yaşadığımız yapının güvenl i olup olmadığını bilelim.Yaşadığımız çevreyi yapısal olarak güvenli hale getirmek için ilk önce bilinci arttırmamız gerekir. Lütfen aklımızdan şu bilgiyi çıkarmayalım; deprem de rüzgar, sel, toprak kayması gibi bir tabiat olayıdır ve ölüm asla kader değildir.

17 Agustos depreminden sonra ülke gerçeğimizi ortaya koyan cümlede belirtildiği gibi;
unutmayalım deprem değil , bina öldürür!