İnşaat sektöründeki yıllardan bu yana gelen bir takım genel kabul görmüş durumlar vardır.
Örneğin; yapılan binalara bakıldığında bazı müteahhitlerin kendilerine has izlerini kolayca görebilir ve inşaatı yapan firmanın kim olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Ancak gelişen teknoloji ve artan rekabet şartları bu özelliklerin zaman içinde azalmasına neden olmuştur.
Tüm bunların yanı sıra inşaat sektörünün bir diğer önemli özelliği de müteahhitlik yapan firmaların çalıştıkları bölge dışında pek fazla üretim yapmamalarıydı. Öyle ki kendi bölgesinde üretim yapan inşaat firmaları çok ekstra bir neden olmadıkça bulundukları bölgelerin dışında çıkmazlardı. Bu yüzden de o çevrede tanınır ve daha başarılı olurlardı.
Müteahhitleri bulundukları bölgede üretim yapmaya teşvik eden en önemli 5 neden;
- Bölgeyi tanıma ve talebe göre üretim yaparak hızlı satış getirisi sağlayabilme
- Bölgesel bazlı bilinirliğin getirdiği özgüven
- Bölgede yaşayanların tercihlerinde öne çıkabilme
- Bölgesel referans sağlayabilme
- Bölge dışından gelenlere göre uygun maliyetli arazi bulabilme şansı diyebiliriz.
Ancak son iki yıldır müteahhitlerin bakış açıları ve üretim stratejileri değişkenlik göstermeye başladı. Özellikle bölgesel bazlı yeni arayışlar ve kentsel dönüşümün hız kazanması müteahhitlere de yeni pazarlar açmaları için bir şans verdi.
Bu kapsamda göze çarpan ilk bölge şüphesiz Yıldırım.
Yıllardan bu yana Yıldırım’da üretim yapan birçok müteahhit yeni rotasını Nilüfer olarak belirlemiş durumda. Yıldırım’da ürettiği projeler ile adını duyuran Sait Zorlu İnşaat başta olmak üzere birçok isim İhsaniye, Ataevler ve Beşevler’de kentsel dönüşüm projelerine başlamaya hazırlanıyor.
Yıldırım’da yakaladıkları ivmeyi Nilüfer’de yakalayabilir mi bekleyip göreceğiz.
Ancak inceleme fırsatı bulduğum bazı projeler; ne yazık ki bölgesine uygun olmayacak ve ileriye doğru risk doğurması muhtemel düzeyde hazırlanmış projeler…
Bütün kar getirisini ticari alanlara yükleyen projeler hem kat malikleri hem de müteahhitler için oldukça riskli bir durumdur! Kentsel dönüşümü bir arazi takası olarak görenlerin anlamadığı nokta da tam olarak bu maalesef…
Önümüzdeki günlerde özellikle kentsel dönüşüm için hazırlanmış projeleri sizler için detaylı olarak ele alacağım ve olası riskleri sizlerle paylaşacağım.